...

MVP (Minimum Viable Product), bir ürünü geliştirmek üzere çıkılan yolda, üretimle ilgili fizibilite analizi başta olmak üzere belirli hipotezleri test etmek için kullanılabilecek bir prototip olarak biliniyor. Ancak farklı bir açıdan bakabilirsek; ürünün teknik olarak yapılıp yapılamayacağı kadar, bir probleme çözüm üretip üretmediği ya da insanların bu ürün için bedel ödemeyi göze alıp almayacakları gibi muhtemel sorulara yanıt bulabilmek için de kullanılabilecek değerli bir araca dönüşebilir.

İyi bir MVP ortaya koyabilmek, ürün geliştirme sürecinin devamı açısından da oldukça önemli bir km taşı olarak kayda geçecektir; zira ileride karşılaşılması muhtemel pek çok engeli MVP sayesinde önceden kestirebilir ve bunların krize dönüşmesinin önüne geçebiliriz.

İyi Bir MVP Elde Etmek İçin Nasıl Bir Yol İzlenmeli?

1) Müşteri Görüşmeleri

Müşteriler veya potansiyel müşteriler ile yapılan görüşmeler, satış geliştirme amacından ziyade ürünün çözmeye çalıştığı sorun hakkında bilgi edinmek ve ürününün işlevselliğini farklı bir bakış açısıyla test etmek amacıyla organize edilebilir.

Müşteri görüşmelerinden elde ettiğiniz tecrübeler, sizi belirli konularda aksiyon almaya iten altın değerinde verilerdir. Hatta, ortaya çıkan bazı küçük problemler diğer insanlar için önemli olmasa bile, siz günün sonunda projenizi geliştirmek için yeni fırsatların farkına varmış olabilirsiniz.

2) Açılış Sayfaları

Web siteniz için hazırladığınız açılış sayfası, ürününüzün özelliklerini açıklarken aynı zamanda potansiyel müşteri kazanabileceğiniz bir pazarlama aracıdır. Açılış sayfaları, genellikle meşhur lead yakalama sayfaları ile karıştırılırlar ve yanlış amaçla kullanılırlar. Aslında bir ürünün veya fikrin, müşteriler üzerindeki etkisini test etmek için kullanıldığında daha iyi sonuç ürettiğini biliyoruz.

Açılış sayfanızı kullanırken birincil hedefinizin ‘’doğru bilgi edinmek’’ olması gerektiğini unutmayın. Ziyaretçilerin analizlerini Google Analytics, KISSmetrics, CrazyEgg, Hotjar gibi araçlarla toplamak işin en önemli parçasıdır; çünkü ürünün iyileştirilmesi gündeme geldiğinde varsayımlar üzerinden devam etmek yerine geçeğe odaklanarak aksiyon almanız böylece mümkün olur.

Daha ileri düzeyde bir öğrenim için de A / B testleri yapabilirsiniz.

3) A / B Testleri

A / B Testleri, ürününüz veya pazarlama metodunuz hakkındaki tüm unsurların etkinliğini test edebileceğiniz araçlardır. A / B testi, bir web sayfasının (ya da pazarlama materyalinin) iki farklı sürümünü test ederek hangisinin en iyi performansı gösterdiğini bulmanıza yarar.

A / B testlerinde ziyaretçilerinizin bir kısmı A sürümünü, geri kalanları ise B sürümünü görür; ardından Optimizely, Unbounce ve Google Analytics gibi analiz araçlarıyla toplanan verileri kullanarak bu iki sürümün genel performansını, hemen çıkma ve dönüşüm oranlarını test edebilirsiniz.

4) Reklam Kampanyalarınız

Dijital reklam kampanyaları ürününüzü test etmenin harika bir yoludur. Google ve özellikle Facebook, ulaşmaya çalıştığınız demografik kitleye reklamlarınızı başarılı şekilde gösteren platformlardır. Farklı başlıkları öne çıkardığınız birkaç reklam kurgusunu aynı anda kullanarak, ürününüzün hangi özelliklerinin insanları daha çok etkilediğini keşfedebilirsiniz.

Reklamlar aracılığıyla farkına varabileceğiniz bir diğer şey de ürünleriniz için biçtiğiniz fiyatlara insanların verdiği tepki olabilir. Tıklama oranları ve dönüşümler, bulunduğunuz fiyat düzeyi ve ileride bununla ilgili almayı düşündüğünüz kararlar üzerinde belirleyici olabilecek değerli istatistikler verir.

5) Bağış Toplama / Yatırım Alma

Bir StartUp olarak projenize başlıyorsanız, Kickstarter ve Indiegogo gibi forumlarda şansınızı deneyebilirsiniz. Farklı ilgi alanları olan çok sayıda girişimcinin, yatırımcının, teknoloji ve inovasyon meraklısın mesken tuttuğu bu web siteleri, pazarın tepkisini ölçme konusunda mükemmel bir fırsat sunar.

Yeni fikirlere son derece ilgi duyan, geri bildirimde bulunmaktan büyük keyif alan ve süreçlere aktif olarak katılan bir grup insan, MVP’nizi test etme konusunda size mutlaka yardımcı olacaktır.

6) Blog

Bloglar, fikirleri hedef pazarda minimum çabayla test etmenin bir diğer yoludur. Ayrıca, bloglar bazı ürünler için prototip olarak da kullanılabilir. The Lean Startup adlı kitabın yazarı Eric Ries, kitabını blog olarak başlattı ve herhangi bir yayıncılık anlaşması imzalamadan önce bir takipçi topluluğu edindi. Benzer şekilde, Grinin 50 Tonu efsanesi de bir blog olarak başlamıştı.

7) Prototipler

Mockup’lar, wireframe’ler, kartondan eskizler veya gelişmiş prototipler ürünün işleyiş biçimini, gerçek kullanımı taklit edecek şekilde göstermek için kullanılabilir. Prototip testleri denince akla genellikle nihai ürünün bir kopyası gelir. Ancak düşük kalitede eskizlerden ekran görüntüsü ön izlemelerine, kullanıcı deneyimini gözlemleyebileceğiniz herhangi bir ara ürün de prototip olarak değerlendirilebilir.

Prototiplerin testi esnasında daha önce hesaba katmadığınız pek çok durum ile karşılaşabilirsiniz. Ürününüz son haline bürünmeden önce bunların farkına varmanız geliştirme sürecinde daha yaratıcı dokunuşlar yapabilmenize olanak tanıyacaktır.

8) Ön Sipariş Kurguları

Bağış ve yatırım toplama taktiğine benzer şekilde, ön sipariş sayfaları ile MVP testi yapabilirsiniz. Hatta ürününüz tamamlamadan önce bile, biçtiğiniz değeri ödemeyi göze alan potansiyel müşterileri saptama fırsatınız olur. Bu insanlar, ürünle ilgili varmak istediğiniz noktaya çok hızlı şekilde ulaşmanızı sağlayabilir.

Sanal gerçeklik oyun kiti Oculus Rift, üretimine başlamadan önce geliştirme kiti için bir ön sipariş sayfası hazırlamıştı. Baktığınız zaman Kickstarter’dan çıkan birçok proje, hikayesini yazmaya ön sipariş alarak başlamıştır.

Ön sipariş etkinlikleri, inşa etmeye çalıştığınız ürüne ne boyutta bir talebin var olduğunu gösterir ve projeye devam edip etmemeniz konusunda size fikir verebilir. Ön sipariş almakla ilgili genel sorun ise, müşterilerin söz verdiğiniz ürünü teslim etmeyeceğiniz ihtimalini düşünerek çekimser kalmalarıdır. Bu yüzden güven tahsis eden yöntemler kullanmanızda yarar var!

İşin aslı, gerçek ve kullanışlı bir ürününüz; yere sağlam basan ve yenilikçi bir fikriniz olmadıktan sonra bunları konuşmanın bir anlamı yok. Yıl 2017 ve artık kimse kömürlü ütüleri kullanmıyor.

Sonuç:

MVP oluşturmak size ek bir iş yükü yaratır; bu nedenle, MVP’lerde faydaya odaklanarak gereksiz ayrıntılara takılmamak esastır. Bir MVP’den temel beklentiniz; ürünün, ortaya koymakta olduğunuz çabaya değer olup olmadığına karar vermek veya kullanıcıların ürünü kullanışlı bulup bulmadıklarını saptamaktır. İnsanların bir ücret ödemek istemediği bir şey üzerinde çalışmak için vakit harcamanın kimseye faydası dokunmaz.

Hipotezlerinizi sınarken, iş modelinize ve pazarınıza göre birden fazla MVP test tekniği kullanmayı ya da bunları kombine etmeyi düşünebilirsiniz.

“Yazmak, geleceği görmektir.” Paul Valéry